بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَوۡ إِطۡعَٰمٞ فِي يَوۡمٖ ذِي مَسۡغَبَةٖ ١٤

Yahut açlık gününde doyurmaktır.

– Seyyid Kutub

يَتِيمٗا ذَا مَقۡرَبَةٍ ١٥

Akraba olan yetimi,

– Seyyid Kutub

أَوۡ مِسۡكِينٗا ذَا مَتۡرَبَةٖ ١٦

Hiçbir şeyi olmayan yoksulu,

– Seyyid Kutub

ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلصَّبۡرِ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلۡمَرۡحَمَةِ ١٧

Sonra inanıp birbirlerine sabır tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmak.

– Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ ١٨

İşte bunlar amel defterleri sağdan verilenlerdir.

– Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِنَا هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ ١٩

Ayetlerimizi inkar edenler. İşte onlar amel defterleri soldan verilenlerdir.

– Seyyid Kutub

عَلَيۡهِمۡ نَارٞ مُّؤۡصَدَةُۢ ٢٠

Onlar her yönden ateşe kapatılacaklardır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu